20 Ekim 2008 Pazartesi

Christina Aguilera Var Misin Yok Musun

0 yorum
Christina Aguilera Var Mısın Yok Musun'da ne kadar topladı?
Christina Aguilera Var Mısın Yok Musun'da ne kadar topladı?
Var mısın, Yok musun”da tam anlamıyla Christina Aguilera rüzgarı esti. Güzel sanatçı, kimsesiz çocuklar için yarıştı. Güzel yıldız ne kadar topladı?

İstanbul'a gelip Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’na yardım amacıyla “Var mısın, Yok musun”a katılan dünyaca ünlü popstar Christina Aguilera, stüdyoya yoğun bir tezahüratla girdi. Yarışma sırasında heyecanlı olduğunu sürekli tekrarlayan ünlü yıldız, “Beautiful” şarkısını seslendirirken hayranlarının kendisi için gönderdiği mesajları şaşkınlıkla izledi. Aguilera, son 4 kutuya iki 500 bin, 250 bin ve 20 YTL’lik kutularla girdi. Bu turda iki 500 bin YTL’yi de açtırınca son tura 250 bin ve 20 YTL’lik kutularla adım atan Aguilera’ya Hamdi Bey 95 bin YTL’lik teklif verdi. Christina ise telefonda Hamdi Bey ile konuşup teklifi 180 bin YTL’ye yükseltmesini istedi. Hamdi Bey’den olumlu yanıt alan Aguilera “Kabul ediyorum” diyerek 180 bin YTL kazandı.

ACUN 130 BİN YTL’LİK KAFTAN HEDİYE ETTİ

Acun Ilıcalı’nın bir kaftan hediye ettiği Aguilera dün eşi, oğlu Max, piyanisti, dadısı ve diğer yardımcılarından oluşan sekiz kişilik ekibiyle Ukrayna’nın başkenti Kiev’e uçtu. Aguilera’nın Kiev’deki konserinden sonra Dubai’ye geçeceği öğrenildi.

İŞTE O HEYECANLI ANLAR





Medyakafe

31 Ekim Dünya Tasarruf Günü

0 yorum
31 EKİM DÜNYATASARRUF GÜNÜ


Genellikle tasarruf, elde edilen servetten bir kısmının elden çıkarılmaması, biriktirilmesi demektir. Hasat zamanında bir kısım buğdayını kış için ayıran bir çiftçi, bu hareketiyle ihtiyaçlarını günü gününe tatmin eden basit bir insandan farklı olduğunu göstermiş, yarın için kendine göre hazırlıklar yapmış demektir. Gerek kişileri ve gerekse ülkeleri ekonomik açıdan yükselten, kuvvetlendiren, refah ve ilerleme yoluna koyan tasarruf hareketi, yalnız bu şekilde yapılan bir saklama değildir. Aynı zamanda üretimi artıracak başka vasıtalar tedariki için servet biriktirmektir. Eğer bir çiftçi ailesi, bir senelik ihtiyacından fazla üretim imkanını bulur ve bu fazlayı paraya tahvil ederek bununla yeni pulluk alırsa üretim kuvvetini artırmış olur; çünkü ertesi sene daha fazla üretim imkanını kazanmıştır. Millet için de böyledir. Kişilerin tasarrufuyla biriken servet, milletin
üretim kabiliyetini artırmak yolunda kullanıldığı oranda, ülke içinde refah artar ve tasarruf kabiliyeti daha çok yükselir. Tasarruf yalnız zenginlerin, ellerine fazla para geçenlerin yapabileceği bir faaliyet değildir. Gündelik harçlık alan bir küçük ilköğretim öğrencisinden başlayarak ayda binlerce lira kazanan zenginlere kadar herkes, kazancı oranında tasarruf yapabilir.


Ekonomik yönden yükselmek için yalnızca tasarruf etmek de yeterli değildir. Harcananı da makul bir seviyede tutmak gerekir. Gerek kişi gerekse ulus açısından büyük gayretlerle biriktirilen servetin kullanılmasında gösterilecek dirayet, bu servetin artmasını temin ettiği halde, yapılacak hatalar hem mevcudu ortadan kaldırır, hem de gelecekteki üretim gücünü azaltır, hatta yok eder.


Diğer önemli bir nokta da, tasarruf ile hasisliği karıştırmamaktır. Tasarruf eden lüzumlu ihtiyaçlarını makul bir tarzda tatmin etmek suretiyle ürettiğinden bir kısmını artırır ve bu hareketini ileride daha fazla gelir, daha müreffeh bir hayat temini maksadıyla yapar. Hasis ise farklıdır. Diğer insanlardan, ailesinden ve hatta kendi nefsinden bile her şeyi esirger. Serveti, servet olduğu için biriktirme kendisinde bir hastalık halindedir ve genellikle servetlerini verimli işlerde kullanmak imkanını da bulamazlar. Çocuklarımıza vereceğimiz terbiye, onları hasisliğe değil, makul ve muntazam harcamaya ve gelirlerinden -küçük de olsa- bir kısmını biriktirmeyi alıştırmak olmalıdır.

Esas itibariyle tasarruf bir bütçe meselesidir, ihtiyaçları tespit etmek, bunları önem dercesine göre sıraya koymak ve gelirden bir kısmını ihtiyaçlar için ayırdıktan sonra fazlasını muhafaza etmek gerekir. Eğer medeniyet insan ihtiyaçlarının artması ve bunların en iyi bir şekilde tatmini vasıtalarının bulunması ise, tasarruf yapmadan böyle bir seviyeye varmaya imkan yoktur.

Örneğin, olta ile balık tutan bir insan bir kaç günlük gıda ihtiyacını tasarrufla sağladıktan sonra, bu müddet zarfında çalışarak ayrıca bir balık ağı yaparsa bir sermaye vücuda getirmiş, medenîliğe doğru bir adım atmış olur. Balık ağlarını dalyanlar, bunları da yelkenli, motorlu büyük balıkçı gemileri, konserve fabrikaları takip eder. İnsanın gıda ihtiyaçlarını tatmin için temin edilen bu kolaylıklar, ancak tasarrufla sermaye biriktirilmesi sayesinde mümkün olmaktadır.

Sermaye tasarrufla oluşur ve ilerlemenin temelleri de sermayeye dayanır. İnsanlığın tasarrufla temin ettiği büyük sermayeler olmasaydı, bütün buluşlar bulanların

hayallerinde veya laboratuarlarında kalacak ve bunlara dayanan bugünkü teknik ilerleme de olmayacaktı. İnsanların verimini artıran makinenin üretime girişi, daha rahat ve daha iyi bir hayat temini, sermayeye, sermaye ise tasarrufa dayanmaktadır. Diğer taraftan medeniyet, teknik vasıtalara ve bilgiye ihtiyaç gösterir. Bilginin elde edilmesi de bir terbiye, bir eğitim meselesidir. Medeni bir toplumun gerektirdiği genel ve teknik terbiye ise sermayeye ve yüksek bir gelire ihtiyaç gösterir.

Bir ulusun refah ve mutluluğu hayat seviyesi ile hayat seviyesi de üretilen ve biriktirilen servetle, halkın ilim ve sanat için sarf edebildiği zamanla ölçülür. Üretimin artması tekniğin artmasına, teknik ise biriktirilmiş servete ihtiyaç gösterir. Üretimini arttıran bir ulus birikimini de artıracaktır. Doğal ihtiyaçlar tatmin edildikçe diğer ihtiyaçlar baş gösterir. Daha çok kitap okunur, Daha çok tiyatroya gidilir. İlim ve sanat için genel bir talep oluşur. Yazarlar, şairler, sanatkarlar kendiliğinden teşvik edilmiş olur. Dünya tarihinde ilim ve sanatın maddi refahtan sonra gelişmeye başladığı, maddi refahın da üretimin artmasıyla temin edildiği görülmektedir. Üretim sermayeye, sermayenin de tasarrufa dayandığı bilindiğine göre ülkemizin ilim ve sanat seviyesiyle tasarruf hareketinin yakın ilgisi de ortaya çıkmaktadır.


Kişilerin olduğu gibi ulusların medeniyet seviyeleri yarını düşünme, yarın için hazırlanma kabiliyetleriyle ölçülebilir. Günü gününe yaşamak yerine yarın için yaşamayı bir sistem haline getiren uluslardır ki dünyada kuvvetli ve emin bir yer işgal ederler. Ekonomik ve siyasi yönden kuvvetli ülkelerde sermayenin ve bunu hazırlayan tasarruf hareketinin ne kadar ilerlemiş bulunduğunu kolayca görürüz.


Kişisel bakımdan tasarruf, şimdiden yarın için çalışmak, hazırlanmak demektir. Aile bakımından tasarruf ise çocukların iyi yetişmesini mümkün kılacak serveti ve geliri elde etmenin tek yoludur. Kişiler ve aileler, tasarruf ettiklerini verimli bir şekilde kullanacak diğer kişilere, şirketlere veya devlete devrederler. Şirketler de karlarından bir kısmını hissedarlarına dağıtmayıp sermayelerine ilave etmek suretiyle tasarruf yapabildikleri gibi belediyeler, hususi idareler ve nihayet, devlet de vergi şeklinde aldıklarıyla ülkenin genel refahını ve kültür seviyesini yükseltecek veya üretimini artıracak vasıtalar meydana getirirler. Bunlar devlet vasıtasıyla yapılan milli tasarrufları oluşturur. Örneğin, halkın verdiği vergilerle kurulan bir okul milli tasarruf demektir. Çünkü okul bilgiyi yükseltecek, bilgi üretim kabiliyetini artıracaktır. Yapılan yollar, fabrikalar, hep bütçe gelirinin bir kısmını bütün milletin menfaatine tasarruf eden vasıtalardır.


Tasarruf bir tür irade jimnastiğidir. Elindeki para ile bir pasta almaya hazırlanan çocuğun bunu kumbarasına atması büyük bir irade kullanmasını gerektirir. Eğer çocuk, kumbarada birikecek para ile kendisi için zevkli bir şey, mesela çoktan beri istediği bir oyuncağı alabileceğini idrak ederse daha az zahmetle ve daha az irade kullanarak para biriktirebilir ve bu hareket devam ederse tasarruf, kendisi için bir alışkanlık halini alır. Çocuklarımıza tasarruf fikrini telkin için onlara canlı birer örnek olmalıyız. Bu hususta önce aile, sonra okul gelir. Çevresinde her şekilde israfa şahit olan çocuk, eline ne kadar fazla para geçerse geçsin tasarrufa alışamaz.
oyun sohbet diziler
 

Copyright 2008 All Rights Reserved Revolution Two Church theme by Brian Gardner Converted into Blogger Template by Bloganol dot com