| Yapımcı Osman Sınav'ın TRT'de pazartesi yayınlanan 'Doludizgin Yıllar'ıyla başlayan kısalma, çarşamba günü ekrana gelen 'Avrupa Yakası'yla devam etti. | |
atv yönetimi ile görüşen 'Plato Film' yetkilileri, Avrupa Yakası'nın ayda üç kez 73 dakika bir kez de 85 dakika yayınlanması konusunda anlaştı. 90 dakikayı bulan sürelerin kısalması oyuncular kadar dizinin senaryo yazarı ve oyuncu Gülse Birsel'i de mutlu
Konuştuğu her platformda dizinin uzunluğunu gündeme getiren Gülse Birsel, uygulamaya izleyici tepkisini şöyle yorumluyor: "Sanırım bizi çok seviyorlar, belki de izleyiciye kısa geldi." Kısalmanın reyting adına bir dezavantaj olduğunu da söyleyen Birsel, "İnsanların ilgisi bizi mutlu ediyor. Bunu milli maçın yayınlandığı bir günde aldığımız reyting gösteriyor zaten." diyor. Her ne kadar 'kriz' söylentilerinin yapımcıları böyle kararlar almaya ittiği yönünde söylentiler çıksa da, aslında süre tartışması yeni değil. Başkanlığını Birol Güven'in yaptığı yapımcı, yönetmen ve oyunculardan oluşan bir grup, RTÜK başkanı ile görüşmüş, ancak bir çözüm bulamamıştı. Kanal yöneticileri, yapımcı ve reklamverenler arasında devam eden çözüm arayışları her seferinde sonuçsuz kalmış, herkes topu taca atmıştı. Dizilerin süresinin kısalmasıyla gereksiz uzatmaların önüne geçileceği ve kalitenin artacağı da bilinen bir gerçeks. Oyuncular kadar teknik ekibi de olumsuz yönde etkileyen 90 dakikalık diziler, bir yaptırım olmadığı için özellikle kanal yöneticilerinin insafına bırakılmış durumda. Bugüne kadar kısaltılmamasının altında ise kanalların daha fazla reklam yayınlama isteği yatıyordu. RTÜK, 'Bir dizi film için 20 dakikada bir reklam yayınlayabilirsiniz' diyor. Yayınlanan her kuşak ise 7 dakika. 65 dakika yayınlanan bir dizide ancak üç kuşak reklam girilebiliyor. Kanallar da süreyi uzatıp bir kuşak daha girmeye çalışıyor. Osman Sınav ve Gülse Birsel gibi isimlerin bireysel çabaları, diğer yapımcıları etkiler mi bilmiyoruz; ancak bilinen bir gerçek var ki o da 90 dakikalık dizilerin çalışanların hayatını olumsuz yönde etkilediği...
Yusuf Bülbül / Zaman
Konuştuğu her platformda dizinin uzunluğunu gündeme getiren Gülse Birsel, uygulamaya izleyici tepkisini şöyle yorumluyor: "Sanırım bizi çok seviyorlar, belki de izleyiciye kısa geldi." Kısalmanın reyting adına bir dezavantaj olduğunu da söyleyen Birsel, "İnsanların ilgisi bizi mutlu ediyor. Bunu milli maçın yayınlandığı bir günde aldığımız reyting gösteriyor zaten." diyor. Her ne kadar 'kriz' söylentilerinin yapımcıları böyle kararlar almaya ittiği yönünde söylentiler çıksa da, aslında süre tartışması yeni değil. Başkanlığını Birol Güven'in yaptığı yapımcı, yönetmen ve oyunculardan oluşan bir grup, RTÜK başkanı ile görüşmüş, ancak bir çözüm bulamamıştı. Kanal yöneticileri, yapımcı ve reklamverenler arasında devam eden çözüm arayışları her seferinde sonuçsuz kalmış, herkes topu taca atmıştı. Dizilerin süresinin kısalmasıyla gereksiz uzatmaların önüne geçileceği ve kalitenin artacağı da bilinen bir gerçeks. Oyuncular kadar teknik ekibi de olumsuz yönde etkileyen 90 dakikalık diziler, bir yaptırım olmadığı için özellikle kanal yöneticilerinin insafına bırakılmış durumda. Bugüne kadar kısaltılmamasının altında ise kanalların daha fazla reklam yayınlama isteği yatıyordu. RTÜK, 'Bir dizi film için 20 dakikada bir reklam yayınlayabilirsiniz' diyor. Yayınlanan her kuşak ise 7 dakika. 65 dakika yayınlanan bir dizide ancak üç kuşak reklam girilebiliyor. Kanallar da süreyi uzatıp bir kuşak daha girmeye çalışıyor. Osman Sınav ve Gülse Birsel gibi isimlerin bireysel çabaları, diğer yapımcıları etkiler mi bilmiyoruz; ancak bilinen bir gerçek var ki o da 90 dakikalık dizilerin çalışanların hayatını olumsuz yönde etkilediği...
Yusuf Bülbül / Zaman
0 yorum:
Yorum Gönder